Burun estetiği, burun şeklinin bu yapı içerisindeki kemik ve kıkırdak yapılarında değişiklikler yapılarak gerçekleştirilen bir plastik cerrahi operasyonudur.
Burun estetiği, burun şeklinin bu yapı içerisindeki kemik ve kıkırdak yapılarında değişiklikler yapılarak gerçekleştirilen bir plastik cerrahi operasyonudur.
Nazoplasti, rinoplasti gibi isimlerle de adlandırılan burun estetiği, estetik operasyonlar içerisinde en sık uygulananlardandır. Burun estetiği, burunda doğumsal olarak var olan, sonradan oluşan veya travmalara bağlı olarak ortaya çıkmış olan şekil bozukluklarının giderilmesi amacıyla yapılır. Şekil bozukluğu, bazı durumlarda yalnızca görsel açıdan rahatsızlık vermesi sebebiyle düzeltilirken çoğu kişide solunum bozukluğu gibi problemlere yol açması nedeniyle de düzeltilmesi gerekli olabilir.
Hangi nedenden dolayı estetik operasyon uygulanacak olursa olsun, burun estetiğinde öncelikli hedef, burundaki solunum yolunun operasyon sonunda en iyi şekilde çalışabilir hale getirilmesidir. Operasyon esnasında burnun yeniden şekillendirilmesi (rekonstrüksiyon), şekil bozukluklarının giderilmesi veya bir bölümünün şeklinin değiştirilmesi işlemlerinden biri veya birkaçı uygulanabilir.
Rinoplasti uygulaması düşünen kişilerde burun dokularının estetik operasyona uygun olup olmadığı mutlaka cerrah tarafından yapılacak olan muayene esnasında kontrol edilmelidir. En ufak bir müdahalenin oldukça belirgin sonuçlar doğurması nedeniyle burun estetiğine ilişkin ameliyatlar mutlaka alanında uzman bir cerrah tarafından yapılmalıdır.
Erkeklerde de kadınlarda da uygulanabilen burun estetiği, komplike bir operasyondur. Beklenen sonucun tam olarak elde edilmesi 6 ila 12 ay aralığında bir süreç gerektirir. Bu süreç burundaki operasyonun büyüklüğüne, burundaki dokuların yapısına veya sorunun ciddiyetine göre değişkenlik gösterir. Ameliyat sonrasında hastaların bir kısmında tam olarak istenilen şeklin elde edilebilmesi için küçük düzeltme uygulamaları gerekli olabilir.
Burnun görünümünü en çok etkileyen kısımlardan bir tanesi de burun ucunun şeklidir. Burnun uç kısmında yaygın şekilde görülen şekil bozuklukları şu şekilde sıralanabilir:
Yukarıda belirtilen sorunların bulunduğu hastalarda burun estetiğinin bir alt dalı olan burun ucu estetiği operasyonlarından yararlanılır. Bu operasyonlarda burnun kemik kısmına dokunulmaz, yalnızca burun ucunda yer alan yumuşak doku ve kıkırdak kısımda işlem yapılır. Bu nedenle rinoplastiye göre daha kolay ameliyatlardır.
Ameliyat öncesi ve sonrasında yapılan uygulamalar diğer burun estetiği ameliyatları ile hemen hemen aynıdır. Ameliyat süresi daha kısa olup tüm işlemler 30-60 dakika aralığında bir süreçte tamamlanır. Hastalar genellikle aynı gün içerisinde taburcu edilir. İyileşme süresi de rinoplasti ameliyatlarına oranla daha kısadır.
Burun estetiği, fonksiyonel ya da kozmetik nedenler ile gerçekleştirilebilir. Burun estetiğinin yapılma nedenlerinden ilki burunda bulunan doğumsal veya sonradan gelişmiş bir şekil bozukluğu nedeniyle nefes alıp vermeye ilişkin problemlerin görülmesidir. Solunum sorunlarına neden olan şekil bozukluğu gözle görülebilir bir bozukluk olabileceği gibi, burnun iç kısmında yer alan ve dışarıdan fark edilemeyecek bir bozukluk da olabilir. İkinci neden ise kişinin burnunun görünümünden rahatsız olması ve daha farklı görünen bir buruna sahip olmak istemesidir.
Burnun kemik kısmında bir eğrilik veya çıkıklığın olması, kıkırdak yapısında gözlenen şekil bozuklukları, burnun aşırı büyük olması, burun yapısında asimetriklik olması gibi durumlar, burun estetiği ameliyatını gerektiren nedenler arasında yer alır. Estetik amaçlarla yapılan operasyonlarda tamamen kişisel tercihler rol oynar.
Bazı kişiler çok büyük veya çıkıntılı bir burnu olmasına karşılık burnunun görünümünden gayet memnun iken, bazı kişiler normal görünümde bir burun yapısına sahip olmalarına karşılık farklı bir burun görüntüsünü tercih edebilir. Sonuç olarak rinoplasti operasyonları, sağlık sorunları veya kişisel tercihler nedeniyle yapılabilen ve oldukça yaygın şekilde uygulanan ameliyatlardır.
Cerrahi müdahale ile burun yapısında birçok değişiklik gerçekleştirilebilir:
Rinoplasti ameliyatında fonksiyonel sebepler olmadan sadece kozmetik kaygı söz konusu ise kişinin burun kıkırdağı gelişimini tamamlayana kadar beklenmesi önerilir. Kız çocuklarında bu gelişim için sınır yaş 15 iken erkek çocuklarında gelişme biraz daha uzun sürebilir. Nefes alma ile ilgili problemler söz konusu ise rinoplasti ameliyatı daha küçük yaşlarda da gerçekleştirilebilir.
Burun estetiği ameliyatlarında operasyonun kendisi kadar ameliyat öncesi dönem de önem arz eder. Hekimle yapılan görüşmelerde öncelikle hastanın estetik operasyon için uygun bir aday olup olmadığı değerlendirilir. Aynı zamanda hekim ile hasta karşılıklı fikir alışverişleri ile beklentilerini ve olası sonuçları tam olarak anlatabilmelidir.
Hekim opere edilecek hastanın tıbbi öyküsünü, rahatsızlıklarını ve hali hazırda kullandığı ilaçları değerlendirir. Hemofili gibi aşırı kanamaya neden olabilecek sağlık problemleri varlığında kozmetik nedenli burun estetiği ameliyatının yapılması uygun olmayabilir.
Tıbbi öykü alımı sonrasında hekim tarafından gerçekleştirilen fizik muayenede hastanın burun derisi, iç ve dış yapıları incelenir ve yapılacak değişiklikler planlanır. Hekimler aynı zamanda ameliyat öncesinde hastanın uygunluğuna karar vermek adına çeşitli kan analizleri ve biyokimyasal laboratuvar tetkiklerine de başvurabilir.
Ameliyat olması planlanan hastaların burun fotoğrafları çekilebilir. Bu fotoğraflar hem ameliyat sonrası beklentilerin aydınlatılmasında hem de hekime operasyon sırasında yol göstermede etkili olabilir. Hastaların dikkat etmesi gereken bir diğer husus da ibuprofen ve aspirin gibi non steroid antiinflamatuar ilaçların ameliyattan 2 hafta öncesi ve sonrasında kullanılmamasıdır. Bu ilaçlar pıhtılaşma işlevlerini olumsuz yönde etkileyerek kanamayı arttırıcı etki gösterebilir. Hekimlerinizin kullandığınız ilaç ve takviye ürünlerin tamamını bilmesinin sağlığınız ve iyileşmeniz açısından ne derece önemli olduğu unutulmamalıdır.
Ameliyatı ve ameliyat sonrası dönemi olumsuz yönde etkileyebilecek bir diğer davranış da tütün kullanımıdır. Sigara dumanı hem iyileşme sürecini yavaşlatır hem de içeriğinde nikotin ile kan damarlarında kasılmaya neden olarak iyileşme dönemindeki dokuya gelen oksijen ve kan desteğinin azalmasına neden olur. İyileşme sürecinin sağlıklı şekilde geçirilmesi için ameliyat öncesi ve sonrası dönemde tütün kullanımının sonlandırılması önerilir.
Burun estetiği ameliyatı çoğunlukla genel anestezi altında yapılan bir operasyon türüdür. Yalnızca küçük dokunuşlar gerektiren basit rinoplasti operasyonlarında ise cerrahın tercihine göre lokal anestezi de uygulanabilir. Ameliyat ortalama olarak 2 saat sürerken ameliyat öncesi hazırlıklar ve ameliyat sonrasında yapılan uygulamalar ve müşahede süreleri ile birlikte bir rinoplasti operasyonu genellikle 1 gününüzü alır.
Yaygın olarak tercih edilen 2 farklı burun estetiği tekniği vardır. Bunlardan ilki olan açık rinoplastide burun delikleri arasından küçük bir kesi açılır ve bu kesi sayesinde cerrahın görüş açısı genişletilir. Genellikle burundaki şekil bozukluğu ileri düzeyde olan veya daha önceden farklı bir burun estetiği operasyonu geçirmiş olan kişilerde açık rinoplasti tekniği tercih edilir. Açık tekniğin en büyük avantajı görüş açısının daha geniş olmasıdır. Fakat iyileşme süreci daha uzundur ve operasyon sonrasında oluşan ödem, morluk gibi sorunlar daha büyük boyutludur.
Bir diğer teknik olan kapalı rinoplastide ise yapılan kesi burun delikleri içerisinde kalacak şekilde ayarlanır. Cerrahın görüş alanı azdır fakat iyileşme süresi daha kısadır ve operasyon sonrasında burunda dikiş izi kalmaz. Kapalı rinoplasti tekniği genellikle daha küçük boyuttaki şekil bozukluklarının düzeltilmesinde tercih edilir.
Yüz ilk bakışta insanın en çok göze çarpan bölgesi olmakla birlikte bu bölgede bulunan şekil bozukluklarının düzeltilmesi estetik ve psikolojik açıdan oldukça önemlidir. Tıp alanında uygulanan tekniklerin gelişmesi ve yenilikçi yöntemlerin bulunması sayesinde burun estetiği için yapılan burun ameliyatları, günümüz koşullarında geçmişe oranla çok daha basit operasyonlar şeklinde gerçekleştirilebilir.
Rinoplasti olarak adlandırılan burun estetiği uygulamaları, hem estetik beklentilerle hem de sağlık açısından önemli bir gereklilik olabilir. Bölgedeki bozukluğun estetik operasyon ile ortadan kaldırılması sonucunda kişi hem daha sağlıklı bir şekilde nefes alıp verebilir hem de istediği görünümdeki buruna sahip olabilir.
Nazoplasti, rinoplasti gibi isimlerle de adlandırılan burun estetiği, estetik operasyonlar içerisinde en sık uygulananlardandır. Burun estetiği, burunda doğumsal olarak var olan, sonradan oluşan veya travmalara bağlı olarak ortaya çıkmış olan şekil bozukluklarının giderilmesi amacıyla yapılır. Şekil bozukluğu, bazı durumlarda yalnızca görsel açıdan rahatsızlık vermesi sebebiyle düzeltilirken çoğu kişide solunum bozukluğu gibi problemlere yol açması nedeniyle de düzeltilmesi gerekli olabilir.
Hangi nedenden dolayı estetik operasyon uygulanacak olursa olsun, burun estetiğinde öncelikli hedef, burundaki solunum yolunun operasyon sonunda en iyi şekilde çalışabilir hale getirilmesidir. Operasyon esnasında burnun yeniden şekillendirilmesi (rekonstrüksiyon), şekil bozukluklarının giderilmesi veya bir bölümünün şeklinin değiştirilmesi işlemlerinden biri veya birkaçı uygulanabilir.
Rinoplasti uygulaması düşünen kişilerde burun dokularının estetik operasyona uygun olup olmadığı mutlaka cerrah tarafından yapılacak olan muayene esnasında kontrol edilmelidir. En ufak bir müdahalenin oldukça belirgin sonuçlar doğurması nedeniyle burun estetiğine ilişkin ameliyatlar mutlaka alanında uzman bir cerrah tarafından yapılmalıdır.
Erkeklerde de kadınlarda da uygulanabilen burun estetiği, komplike bir operasyondur. Beklenen sonucun tam olarak elde edilmesi 6 ila 12 ay aralığında bir süreç gerektirir. Bu süreç burundaki operasyonun büyüklüğüne, burundaki dokuların yapısına veya sorunun ciddiyetine göre değişkenlik gösterir. Ameliyat sonrasında hastaların bir kısmında tam olarak istenilen şeklin elde edilebilmesi için küçük düzeltme uygulamaları gerekli olabilir.
Rinoplasti için kontrendikasyon (uygulamanın yapılmaması gereken durumlar) olarak kabul edilen çeşitli sağlık problemleri mevcuttur:
Beden Dismorfik Bozukluğu
Beden dismorfik bozukluğu bir psikiyatrik rahatsızlık olup kişinin görüntüsü ile ilgili aşırı önyargılı olması halidir. Bu aşırı düzeydeki ön yargı kaynaklı olarak kişi dışarıdan fark edilmesi çok zor küçük kusurların bile etkisinde kalarak sosyalleşme problemleri, düşük yaşam kalitesi, depresyon ve intihara meyil gibi sosyolojik ve psikiyatrik durumların oluşmasını tetikleyebilir. Burun estetiği yapacak hekimlerin operasyon sonrası sonuçlardan memnun olması imkansız bu hastaları tanıması ve gerekli psikiyatrik değerlendirmenin gerçekleştirilmesine aracılık etmeleri uygundur.
Obstrüktif Uyku Apnesi
Uyku sırasında tekrarlayan solunum yollarının tıkanması ile nefesin kesilmesi obstrüktif uyku apnesi olarak tanımlanır. Bu rahatsızlığa sahip hastalarda ameliyat öncesi istenmeyen durumların gelişme ihtimalinin yüksek olması nedeniyle hekimler daha dikkatli davranmalıdır. Burun estetiği yapılması gereken hastalarda bu rahatsızlığın mevcut olması halinde riskin en aza indirilmesi için CPAP gibi cihazlar ile hastanın solunumunun desteklenmesi gerekir.
Kanama Bozuklukları
Kanın pıhtılaşmasının olumsuz yönde etkilendiği kişilerde burun estetiği ameliyatı sonrası çeşitli istenmeyen durumlar oluşabileceği için dikkatli olunmalıdır. Bu durumun önüne geçmek amacıyla operasyon öncesi hasta ile görüşme sırasında herhangi bir aşırı kanama veya morluk oluşumu ya da pıhtı oluşumuna etkili takviye ürün ve vitaminlerin kullanımı sorgulanması gereklidir. Burun kanaması, rinoplasti sonrası en sık olarak karşılaşılan komplikasyonların başında gelir. Kanama bozukluğu olan kişilerde burun kanaması aşırı düzeyde olabilir ve endoskopik ya da anjiografik yöntemler ile kanayan damara müdahale edilmesi gerekli olabilir.
Genel bir yaklaşım olarak daha önce rinoplasti ameliyatı geçirmiş ve sonuçlarından memnun kalmamış kişilerde yeni bir değerlendirme yapmadan önce en az 1 yıl beklenmelidir. Bu süre zarfı sonunda önceki operasyonun kesin sonuçları değerlendirilir ve gerekli durumlarda ikinci bir düzeltme ameliyatına başvurulabilir.
Ameliyat sonrasında genellikle ağrı oluşur ve bu nedenle anestezinin etkisinin geçmesi beklenmeden hastaya ağrı kesici uygulamaları yapılır. Daha sonrasında doktorunuzun önerdiği ilaçlar aksatılmadan kullanılmalıdır. Ameliyat sonrasında genellikle 4-6 saatlik bir süre boyunca ayağa kalkmak önerilmez. Ayağa ilk kalkışınızda baş dönmesi, göz kararması gibi sorunlar gözlenmesi normaldir. Bu nedenle bir yakınınızdan yardım almanız önerilir.
Hem ameliyat esnasında hem de sonrasında genizden kan sızıntısı gerçekleşmesi normaldir. Bu kanama farkında olmadan yutularak bulantı ve kusmaya neden olabilir. Bu nedenle kanlı kusma veya ertesi gün kandan kaynaklı olarak siyah renkli dışkı gözlenebilir. Ameliyattan 6 saat sonra eğer mide bulantısı yok ise su içilebilir. Çorba ve ayran gibi sulu gıdalar azar azar tüketilmeye başlanabilir.
İlk birkaç gün genellikle sıvı gıdalarla beslenme önerilir. Göz altlarında, burun etrafında ve yüzün belirli kısımlarında şişlik ve morluklar oluşması normaldir ve gün geçtikçe hafifleyerek yok olacaktır. Kanamanın önlenmesi için yastık yüksek tutulmalıdır ve ilk 15 gün burna su çekilmemeli, sümkürülmemelidir. Bu süreçte burnun tıkalı kalması normaldir.
Hedeflenen şeklin tam olarak elde edilebilmesi için birkaç ay (bazı durumlarda 6 ay) gözlük takılması önerilmez. Koşu gibi yüksek efor gerektiren fiziksel aktiviteler, yüzme, aşırı kuvvetli çiğneme, fazla sayıda yüz kasının katılımı ile gerçekleşen kahkaha, gülümseme ya da diğer mimikleri yapma ve kuvvetlice diş fırçalama hastaların ameliyat sonrası kaçınması gereken diğer davranışlara örnek teşkil eder.
Operasyon sonrası kişilerin dikkat etmesi gereken bir diğer önemli husus güneş ışığına maruziyettir. Aşırı güneş ışını teması sonrasında burun cildi ve çevresinde kalıcı renk değişiklikleri meydana gelebileceği için dikkatli olunmalıdır.
Başın yüksekte tutulması kanamaya olduğu kadar oluşan ödeme de etkili bir uygulamadır. Operasyon sırasında kullanılan sütür materyalinin emilebilir ya da emilmeyen türde oluşuna göre dikişlerin alınması için operasyondan 1 hafta sonra hekiminize tekrar başvurmanız gerekli olabilir.
Burun estetiği uygulaması yapılan hastalarda iyileşme süresi operasyonun boyutuna göre değişmekle birlikte hastalar genellikle 4-6 saat içerisinde ayağa kalkarak dolaşmaya, 6 saat sonra bulantı ve kusma yok ise yemek yemeye başlayabilir. Hastalar bazı durumlarda aynı gün taburcu edilirken bazen de 1 gece müşahede (gözlem) altında tutulduktan sonra ertesi gün taburcu edilir.
Ameliyat bitiminde genellikle buruna tamponlar yerleştirilir. Bu tamponlar 1-2 gün sonra, burun sırtına yerleştirilen kalıp ise ameliyattan yaklaşık olarak 1 hafta sonra çıkartılır. Ameliyat sonrasında hastalar herhangi bir komplikasyonun gerçekleşmemesi durumunda genellikle 1 hafta ile 10 gün arası bir süre içerisinde iş yaşantısına geri dönebilir. Operasyon sonrası şişlik ve morlukların oluşması normaldir ve zamanla hafifleyerek 1 hafta-10 gün içerisinde makyajla kapatılacak düzeye kadar azalır.
Ameliyatın üzerinden 1 ay geçtikten sonra oluşan ödemin %75-80'lik kısmı yok olur. Hedeflenen şekil ve tam iyileşmeye ise ameliyattan bir yıl sonra ulaşılır. Bu süreç içerisinde burun bölgesinde sabahları oluşan ve ilerleyen saatlerde kaybolan ödem sorunu görülmesi normaldir.
Include |
|
---|